Baba ve Piç kitabının mahkemelik olma süreçlerini ve altında
yatan nedenleri ortaya koyuyor..Bir pergel benzetmesiyle köklerinden kopmadan
dünyaya nasıl açıldığını vurguluyor. Yazarların politik görüşleri olabilir, hatta
iyi politik romanlar da yazılabilir ama edebiyatın dili ile siyasetin dili aynı şey değildir diyor...Chekhov'un, "Bir problemin çözümlemesi ile aynı problemi doğru bir şekilde sorabilmek tamamen iki farklı meseledir." sözünü hatırlatıyor ve sadece ikincisi sanatçının yapabileceği bir şeydir." diyor.
iyi politik romanlar da yazılabilir ama edebiyatın dili ile siyasetin dili aynı şey değildir diyor...Chekhov'un, "Bir problemin çözümlemesi ile aynı problemi doğru bir şekilde sorabilmek tamamen iki farklı meseledir." sözünü hatırlatıyor ve sadece ikincisi sanatçının yapabileceği bir şeydir." diyor.
Yaratıcı yazarlık
kurslarında ‘ne biliyorsanız yazın süreci yerine ne hissediyorsanız yazın
yönlendirmesini daha doğru buluyor... . Kalpten geldiği sürece, her şey veya
herhangi bir şey hakkında yazabiliriz." diyor.
Sufiler şöyle der, “Sizi kendinizden öteye götürmeyen bilgi cehaletten beterdir.” Bugünün kültürel
gettolarının sorunu bilgi eksikliği değil. Birbirimiz
hakkında çok şey biliyoruz ya da bildiğimizi sanıyoruz. Ama bizi kendimizden daha öteye götürmeyen bilgi bizi elitist yapıyor, mesafeli ve uzak.. diye devam ediyor..
Sonuçta, hikayeler dönen semazenler gibiler, çember ötesi çemberler çizerler. Kimlik politikalarını aşarak tüm insanlığı birleştirirler. Ve bu da iyi haber. Eski bir Sufi şiiri ile bitirmek istiyorum. "Gelin tanış olalım; İşi kolay kılalım; Sevelim sevilelim; Dünyaya kimse kalmaz.” diye bitiriyor ve ayakta alkışlanıyor...Kesinlikle çok etkilendim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder