ELİF ŞAFAK TED KONUŞMASI...Gelin tanış olalım, İşi kolay kılalım

  Elif Şafak kendi hayatından kesitler sunarak başlıyor   konuşmaya;  1999 daki deprem için "1999'da deprem  İstanbul'u vurduğunda oradaydım. Ve depremin olduğu  gece ile ilgili aklımda kalan temel görüntü budur --  muhafazakar bir  bakkal ile ağlayan bir travestinin  kaldırımda yan yana sigara içişleri. Ölüm ve yıkım ile  yüzleştiğimizde dünyevi farklılıklarımız buharlaşır, ve bir  kaç saat için bile olsa hepimiz Bir oluruz. Ama ben her  zaman hikayelerin de benzer bir etkisi olduğuna  inanmışımdır.” diye devam ediyor.
Baba ve Piç kitabının mahkemelik olma süreçlerini ve  altında yatan nedenleri ortaya koyuyor..Bir pergel  benzetmesiyle köklerinden kopmadan dünyaya nasıl açıldığını vurguluyor. Yazarların politik görüşleri olabilir, hatta
 iyi politik romanlar da yazılabilir ama edebiyatın dili ile siyasetin dili aynı şey değildir  diyor...Chekhov'un, "Bir problemin çözümlemesi ile aynı problemi doğru bir şekilde sorabilmek tamamen iki farklı meseledir." sözünü hatırlatıyor ve sadece ikincisi sanatçının yapabileceği bir şeydir." diyor.   
 Yaratıcı yazarlık kurslarında ‘ne biliyorsanız yazın süreci yerine ne hissediyorsanız yazın yönlendirmesini daha doğru buluyor... . Kalpten geldiği sürece, her şey veya herhangi bir şey hakkında yazabiliriz." diyor. 
Sufiler şöyle der, “Sizi kendinizden öteye götürmeyen bilgi cehaletten beterdir.” Bugünün kültürel gettolarının sorunu bilgi eksikliği değil. Birbirimiz hakkında çok şey biliyoruz ya da bildiğimizi sanıyoruz. Ama bizi kendimizden daha öteye götürmeyen bilgi bizi elitist yapıyor, mesafeli ve uzak..  diye devam ediyor..

Sonuçta, hikayeler dönen semazenler gibiler, çember ötesi çemberler çizerler. Kimlik politikalarını aşarak tüm insanlığı birleştirirler. Ve bu da iyi haber. Eski bir Sufi şiiri ile bitirmek istiyorum. "Gelin tanış olalım; İşi kolay kılalım; Sevelim sevilelim; Dünyaya kimse kalmaz.” diye bitiriyor ve ayakta alkışlanıyor...Kesinlikle çok etkilendim!






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder